Alışveriş sepetiniz boş!
Sole Tuz Nedir Tuz Solesi Nasıl Yapılır? Tuz solesi yapmadan önce, solenin ne olduğuna ve soleye uygun tuzun ne olduğuna bakalım. Nitekim sole tuzu dünyanın en kaliteli kristalize olmuş, şeffaf tuzudur. Bu tuz kaya tuzu olmak zorundadır. Himalaya tuzundan çok daha kaliteli olduğu ispat edilen Çankırı kaya tuzunun en iyi formu olarak kabul edilen şeffaf kristalize olmuş kaya tuzu sole yapımı için kullanılacak en ideal tuzdur.
Halit minerali olarak da bilinen şeffaf kristal sole tuzu kendine özgü nitelikleriyle, kullanıldığında enerji veren, bedenimiz üzerinde dengeleyici, nötrleştirici ve toksinleri atıcı bir etkiye sahiptir. Sole tuzun tüm bu nimetlerinden faydalanmak için, tuz solesi yaparak, sole tuzu kullanmak yeterli olacaktır.
Bedenin kendini yenileme kapasitesini uyarmak ve dengemizi yeniden oluşturmak için su ve tuzdan daha doğal bir yol bulunmamaktadır. Bu yüzden, su ve sole tuzu bedenimizde çok olumlu ve önemli bir etkiye sahiptir.
Çankırı Tuz Solesi bir miktar suya, bir miktar şeffaf tuz dediğimiz sole tuzu koyarak ve bu tuzun suda çözünmesi sağlanarak elde edilir. Elde ettiğimiz ve sole adını verdiğimiz ürün artık ne tuz ne de sudur, elde edilen şey doğal bir enerji kaynağı soledir ve elde edilen ürünü tuzlu su diyerek tanımlamakta yanlıştır.
Çankırı’nın, Hititlerden kalma binlerce yıllık mağaralarından çıkarılan, mikrop barındırmayan madenlerde, tuzun en kaliteli hali olan sole tuzun, içme suyumuza katılarak, (tabi ki içme suyunun kalitesinden şüphe ediyorsanız, hazır su da kullanabilirsiniz) ortalama %26 yoğunlukta çözeltiye dönüşmesine tuz solesi denir. Bu soleyi hazırlamak için:
01 - Sole hazırlamak için ağzı kapatılabilir cam bir kavanoz (kavanoz kapağının metal olmamasına dikkat ediniz) temin ediniz.
02 - Kavanoz içini bir miktar sole tuzu ile doldurun. Bu miktar 3/1 oranında veya 4/1 oranından olabilir. Çok tuz kıvamı ve keskinliği artırır.
03 - Sole tuzunun iki parmak boyu üzerine gelecek şekilde içme suyu ilave edin. İyice karıştırarak bir gün bekleyin. Burada önemli olan kristallerin suya, suyun da kristallere doymuş olmasıdır.
04 - Her türlü teması önlemek için kavanozun kapağını kapatın. Demir kapak kullanmayın. Çözeltiniz %26 oranında yoğunlaşır ve kristaller çözünür
05 - Bir günün sonunda karışım doymuş ve bardağın dibinde hala sole tuzu parçacıkları kalmışsa soleniz hazır demektir.
06 - Eğer bardağın dibinde bir günün ardından hiç sole tuzu parçacığı kalmadıysa, karışıma daha fazla sole tuzu eklemeniz gerekecektir.
07 – Eklediğiniz daha fazla tuzun ardından, bir gün sonra erimeyen sole tuzu parçacıkları görürseniz, sole tuzu çözeltinizi kullanıma hazırdır.
Yemeklerden yarım saat önce bir bardak içme suyuna, bir çay kaşığı ölçeğinde tuz solesi katıp için. Üstüne bir bardak daha temiz içme suyu içip yarım saat sonra kahvaltı, öğlen yemeği veya akşam yemeğini yiyin. Gün boyu iki veya üç litre su tüketin.
Tansiyon problemi olanların kullanım ölçekleri farklıdır. Onlar ilk üç hafta için bir litre suya bir çay kaşığı, üçüncü haftadan itibaren ise bir litre suya bir tatlı kaşığı, yedi haftadan sonra ise her öğünde bir bardak suya bir çay kaşığı sole eklenebilir yine üstüne bir bardak temiz içme suyunu içmeyi ihmal etmemek gerekmektedir.
Tuz solesinden her gün bir çay kaşığı kadar doğal su ile karışık içtiğinizde altı dakika içinde elektrolit dengenizi düzeltmiş oluyorsunuz. Burada enteresan olan bedenimizin asit-baz dengesini tuzun sağlıyor olmasıdır. Normal koşullarda bedenimizde %70 baz ve % 30 asit olmalı, fakat gıdalarımızın endüstriyelleşmesinden dolayı bu denge %80 asit - % 20 baza doğru kaymış durumda. Uzun vadede fazla ekşimeden dolayı, hücrelerimizin strüktürleri de bozulmaya başlıyor.
Kanserli hastaların %90'ında kronik ekşime olduğunu ve bu hastaların %98'inin kanlarında hayvansal albümin olduğunu biliyor muydunuz? Sadece bir çay kaşığı sole' ile altı dakika içinde vücutta bulunan 650 çeşit mikrop, bakteri, virüs ve mantar çeşitlerinin nötralize olmasının mümkün olacağını biliyor muydunuz? Bu da doğal olarak, tuz solesinin bedeninizde tekrar strüktür ve koruyucu duvarlar oluştuğu için böyle gerçekleşecektir.
Sole tuzu suyla birlikte vücuda alındığı zaman diğer hücrelerle birlikte böbrek hücrelerini de besler. Günlük ortalama 2 - 2,5 litre içme suyunu vücudunuza aldığınız zaman böbrekler; vücutta biriken toksinleri ve zehirli maddeleri düzenli olarak vücuttan atarlar. Sole tuz, temiz içme suyu ile böbrek hücrelerinin daha düzenli daha sağlıklı ve daha dengeli çalışmasına yardımcı olur. Yeter ki günlük içme suyu ihtiyacınızı ihmal etmeyin.
Ayrıca böbreklerinin görevlerini yapamamasının tek nedeni vücudun kronik su kıtlığı çekmesidir. Eğer vücudun günlük olarak ihtiyaç duyduğu 2–2,5 litre suyu düzenli olarak vücuda verirsek, yani vücudun günlük su ihtiyacını düzenli olarak karşılarsak, böbreklerde her gün düzenli olarak vücuda alınan tuzun 5 ila 7 gram kadarını çözüp dışarı atar.
Böbrekler işlevlerini yerine getirmekte zorlanıyorsa, vücuda birden iki litre suyu yüklemek doğru değildir. Vücudun su ihtiyacını yavaş yavaş arttırarak karşılamak gerekir. Aynı şekilde tuz ihtiyacını da haftalara yayarak su ve tuz ihtiyacımızı yavaş yavaş arttırarak alırsak, birkaç ay sonra sorunun kendi doğallığında çözülmesine ve böbreklerin işlevsel hale gelmesine yardımcı olur.
Tansiyonu yükselten sadece rafine edilmiş sofra tuzudur. Sofra tuzu hem kimyasal olarak bir zehirdir, hem de vücut için agresif bir maddedir. Vücut bu agresif maddeden kurtulmak için hem vücut suyunu hem hücre suyunu kullanır.
"Yıllar boyunca sofralarda yer alan işlenmiş sofra tuzunu, sırf aromatik benzerliğinden dolayı “Tuz” diye tükettirdiler ve sonrada “Tuz zehirlidir, tuz zararlıdır” diyerek tüm yaşamdan çıkartmaya kalktılar. Oysa tuz, yaşamın en temel besin maddesi olan suyun, vücutta yaşatılması için olmazsa olmaz bir faktördür"
Oysa kristal tuz suyla alındığında içindeki 84 mineral diğer hücrelerde olduğu gibi kan ve damar hücrelerinde de proteine dönüşür, hücreyi besler. Kan ve damar hücrelerini beslediğinden dolayı, tansiyonu yükseltmez tam tersine tansiyonu düzenler ve dengede tutar.
Akne; Ergenlikle birlikte yüz, göğüs ve omuzlarda çıkan yağ bezelerinin iltihaplanmasıdır. Ergenlik çağlarında yağ bezeleri çok daha fazla yağ üretirler. Fazla üretilen yağların vücuttan atılması gerekir. Vücuttan atılamayan yağlar, yağ bezelerinin tıkanmasına ve iltihaplanmasına yol açar.
Çankırı tuzundan oluşturulan tuz solesi; her öğünden yarım saat önce bir bardak suya bir çay kaşığı kadar katılıp içilir ve üstüne bir bardak daha temiz su içilirse aknelerden kurtulmaya yardımcı olur.
Bununla beraber günlük 2–2,5 litre su içilmelidir ki su bu toksinleri çözüp dışarı atabilsin. Ayrıca gece yatarken yüze ve sivilceli bölgelere tuzlu su sürerek yatmak ve ertesi gün yıkamakta aknelerin yok olmasına yardımcı olacaktır. Şayet evinizde yine sitemiz üzerinde satışını gerçekleştirdiğimiz tuz sabunu varsa, sivilce ve akneler için tuz sabununu da kullanabilirsiniz.
Şeker hastalığının temel nedeni; pankreas bezinin kronik su kıtlığı çekmesidir. Vücut su kıtlığı çekerse beyin; organlar arasındaki su ihtiyacını, organlardan birbirlerine hücre suyunu transfer ederek sağlamaya çalışır. Pankreas hücrelerinden alınan su diğer organ hücrelerine aktarıldığı zaman; pankreasın ihtiyaç duyduğu su vücut dışından karşılanmayınca kronik su kıtlığı başlar.
Bu uzun süre devam ederse ortaya çıkan rahatsızlık şeker hastalığıdır. Şeker hastalığını yenmenin tek yolu düzenli olarak su içmektir. Bu birden bire olmaz, yavaş yavaş ve bir ay gibi bir zaman içinde düzelebilir. Fakat suyu hücre içinde tutmak ve orada enerjiye dönüşebilmesini sağlamak için doğal tuza ihtiyaç vardır.
Tuz Solesi; her yemek öğününden yarım saat önce bir bardak içme suyuna bir çay kaşığı kadar ilave edilerek içilip, üstüne de bir bardak temiz içme suyu içilirse ve bununla birlikte günde ortalama 2–2,5 litre temiz su içmek alışkanlık haline getirilirse birkaç ay içinde sorunun kendi kendine çözülmesine yardımcı olacaktır.
Midenizde zaman zaman ekşime hissettiğinizde bir karbonat hapı alırken, aslında hidroklorür üretimini teşvik etmiş olduğunuzun farkında değilsiniz. Bedeninize kendi muhteviyatında ne varsa onu vermelisiniz, böylece kendi kendini nötralize edebilecektir.
Tuz Solesi bedeninizden atıkların çıkmasına yardımcı olacaktır. Örneğin et yediğinizde, et bedeninizde çürümek zorunda. Çürüme işleminden sonra atıkları çok hızlı bir şekilde atamayınca kanda yine fazla ekşime oluşuyor. Bu da bağırsaklarda çürüme işlemine sebep oluyor. Tuz solesini böyle bir durumda içme kürü olarak uyguladığınızda birkaç gün ishal olacak ve bedeninizin kendi kendini rejenere etmesine yardımcı olacaksınız.
Yemeklerden yarım saat önce içilen bir bardak tuz solesi ve hemen üstüne alınan bir bardak temiz içme suyu; hızla kana karışıp hücrelere ulaşacağından, vücudun açlığa mı susuzluğa mı ihtiyacı olduğunu beyin fark edecektir. Tuzlu suyla alınan mineraller mide hücrelerinde protein ve enerjiye dönüşeceğinden dolayı, fazla yemek yeme olayı ortadan kalkacaktır.
Su ve tuz bileşimi vücutta biriken fazla yağlara hızla yönelerek bu yağların yavaş, yavaş çözülüp vücuttan atılmalarını sağlar. Tuzlu su çözeltisi, her gün kesintisiz uygulanmaya devam edildiği takdirde, vücudun iki-üç ay gibi kısa bir zamanda, hem yemek yeme dengesinin sağlanmasına, hem de fazla kilolardan arınmasına yardımcı olur. Bunun için düzenli tuzlu su kullanımı yeterlidir.
Şu husus kesinlikle unutulmamalı, tuzlu su kürü bir ilaç değil, vücudun zorunlu bir besin kaynağıdır. Doğal tuzdaki 84 mineral hücrede proteine dönüşüp hücreyi besler. Bir tuz molekülüne tutunup hücreye giren su ise tuzda ki mineralleri proteine çevirip besine dönüştürürken, kendisi de hücre içi ve dışı sıvıda enerjiye dönüşür.
Çünkü vücudun enerji kaynağı sudur. Bundan dolayı bu iki madde vücudun temel ve zorunlu besin maddeleridir. Bu temel besin ve enerji kaynaklarını yaşamımızın sonuna kadar belli miktarlarda ve kalitede vücudumuza almamız gerekir.
Vücudumuzun bütün hastalıklardan kurtulmasının ve korunmasının tek yolu rafine edilmemiş bir miktar doğal tuz ve günde 2 ila 2,5 litre temiz su içmek ve bunu yaşamımızın sonuna kadar düzenli olarak yapmaktır. Yine tuz solesi hakkında Dr Mustafa Eraslanın tavsiyelerini dinlemek isterseniz, burayı tıklayarak youtube üzerinden izleyebilirsiniz.
1 Yorum
Tuzun şahı bu tuz işte, al ağzına bir parça, emerek ye her derde şifa olsun
Bir Yorum Yaz